Güneş Merkezlilik
1514’den bir süre önce Nikolas Kopernik “Commentariolus” u arkadaşlarına sundu. Yedi adet temel prensibi içeriyordu (aşağıda bahsediliyor). Daha sonra daha detaylı çalışması için veri toplamaya devam etti.
1532 civarı Kopernik De revolutionibus orbium coelestium’daki çalışmasını ana hatlarıyla tamamladı, fakat arkadaşlarının ısrarlarına rağmen fikirlerini açık bir şekilde ifade etmekten hor görülme riskine karşı çekiniyordu.
1533 yılında Johann Albrecht Widmannstetter Roma’da Kopernik’in teorisinin girişini anlatan bir dizi ders verdi. Papa 7. Clement ve birkaç Katolik kardinal dersleri duydular ve teoriyle ilgilendiler. 1 Kasım 1536’da Capua’nın başpiskoposu kardinal Nikolaus von Schönberg Kopernik’e Roma’dan şunu yazdı:
”Birkaç yıl önce senin yeterliliğine ilişkin bir kelime bana ulaştı, herkes sürekli konuşuyordu. O sırada sana yüksek saygı duymaya başladım… Öğrendiğime göre sen yalnızca eski astronomların keşiflerini olağanüstü bir şekilde iyi bilmemiş aynı zamanda yeni bir kozmolojiyi formüle dökmüşsün. İddia ettiğine göre dünya hareket ediyor güneş evrenin merkezinde küçük bir yer kaplıyormuş… Bu nedenle büyük bir istekle sana yalvarırım, bilgili efendim, eğer zahmet olmayacaksa, bu keşfinizi evren küresi hakkındaki yazılarınızı tablolar ve bu konuyla alakalı her şeyle birlikte bana gönderdiğiniz mümkün olan en kısa zamanda âlimlere bildirmek isterim”…
O zamana kadar Nikolas Kopernik ’in çalışması nihai formuna ulaşıyordu ve teorisi hakkındaki dedikodular bütün Avrupa’daki eğitimli insanlara ulaşmıştı. Birçok makamın ısrarına rağmen Kopernik kitabının yayımlanmasını erteledi, muhtemelen eleştirilme korkusu yüzünden. Âlimler kopernik’in kaygısının ihtimal dâhilindeki astronomik ve felsefik itirazlarla sınırlı kaldığına veya dini itirazlar hakkında da kaygı duyduğuna katılmıyorlardı.
Kitap
Nikolas Kopernik hala De revolutionibus orbium coelestium üzerinde çalışıyordu (yayımlamak istediği kesin olmasa bile). 1539’da George Joachim Rheticus Frombork’a geldi. Philipp Melanchthon Rheticus için birkaç astronomla ziyaret ve çalışma ayarladı. Rheticus Kopernik’in öğrencisi oldu. 2 yıl boyunca onunla kaldı ve Narratio prima (ilk hesap) adlı Kopernik’in teorisinin özünün taslağını barındıran bir kitap yazdı. 1542’de Rheticus Kopernik’in trigonometry üzerine bilimsel bir kitabını yayımladı (Daha sonra De revolutionibus’un ikinci kitabında yer aldı).
Rheticus’dan gelen yoğun baskı altında Kopernik De revolutionibus’u yakın arkadaşına vermeyi kabul etti. Chelmno’nun piskoposu Tiedeman Giese kitabı Nürnberg’de Alman yayıncı Johannes Petreius’a bastırması için Rheticus’a iletti. Rheticus ilk başta baskıyı denetlediği halde tamamlanmadan Nürnberg’den ayrıldı ve baskının geri kalanını denetleme görevini Andreas Osiander’e verdi.
Osiander tuhaf hipotezlerle saldırmaya çalışanlara karşı çalışmayı savunmak için isimsiz ve imzasız bir önsöz ekledi. Astronomların gözlediği hareketlerin sebeplerini farklı bulabileceğini ve kavraması en kolay geleni seçebileceklerini açıkladı. Hipotez güvenilir hesaplamalara izin verdiği sürece, bir filozofun gerçek olarak neyi aradığıyla eşleşmek zorunda değildi.
Ölümü
1542 yakınlarına doğru, Nikolas Kopernik beyin kanaması ve felç geçirdi. 24 Mayıs 1543 günü 70 yaşında öldü. Efsaneye göre öldüğü gün kitabının son basılan sayfaları ona gösterilmiş, komadan uyanıp kitabına bakmış ve huzur içinde ölmüş.
Söylentiye göre Nikolas Kopernik Frombork Katedral’inde gömülü fakat 200 yılı aşkın bir süredir arkeologlar onun kalıntılarını aramak için nafile bir çaba içindeler. 1802, 1909, 1939 ve 2004’deki çabalar sonuçsuz kaldı. Fakat 2005’in ağustosunda arkeoloji ve antropoloji enstitüsü başkanı Jerzy Gassowki başkanlığında bir takım katedralin tabanının altını taradıktan sonra Kopernik’in kalıntısı olduğuna inandıkları şeyler keşfettiler.
Keşif biraz daha ileri bir araştırmadan sonra 3 Kasım 2008’de duyuruldu. Gassowski “Kopernik olduğundan neredeyse yüzde yüz eminiz.” dedi. Polonya polis merkezi adli laboratuvarından Dariusz Zajdel kafatasını kullanarak bir yüz oluşturdu ve Kopernik’in özelliklerine benziyordu. Ayrıca kafatasının Kopernik’in öldüğü yaş olan 70 yaşlarında birine ait olduğunu da tespit etti.
Mezarı kötü şartlardaydı ve iskeletten bütün kalanlar bulunmamıştı. Mezarda bulunan kemiklerden alınan dna isveç’de Uppsala üniversitesi kütüphanesinde bulunan kopernik’e ait bir kitaptan alınan saç örnekleriyle eşleşiyordu.
22 Mayıs 2010’da Kopernik’in ikinci cenaze töreni yapıldı. Bulunan kemikleri bulunduğu yer olan Frombork Katedraline yeniden gömüldü. Siyah granitten oluşmuş mezar taşı onu Güneş merkezli teorinin kurucusu ve kilise papazı olarak tanımlıyor. Mezartaşı Kopernik’in güneş sistemi modelinin bir temsili olan altı gezegenle çevrelenmiş altın bir güneşe dayanır.
Nikolas Kopernik ‘in Sistemi
Öncülleri
Philolaus (480-385 MÖ) evrenin merkezinde merkezi bir ateşin olduğu ve etrafında sırasıyla Karşı dünya, Dünya, Ay, Güneş, Gezegenler ve Yıldızların döndüğü bir astronomik sistem tanımlamıştır. Heraclides Ponticus (387-312 MÖ) Dünyanın kendi ekseninde döndüğünü ileri sürmüştür. Aristarchus Of Samos (310-230 MÖ) merkezi ateşi güneşle tanımlamıştır ve etrafında Dünyanın yörüngesi olduğunu söylemiştir. Maragha gözlemevinde Nam al-Din al-Qazwini al-Katibi (1277) Hikmat al-Ain’de güneş merkezli model için bir argüman yazmıştır ama daha sonra bu modelden vazgeçmiştir. Qutb al-Din Shirazi (1236) Güneş merkezliliği tartışmıştır fakat reddetmiştir. İbn al-Shatir (1304) Tusi çifti ve Urdi lemma gibi neredeyse Kopernik’inkiyle aynı matematiksel teknikler kullanan yer merkezli sistem geliştirmiştir. Kopernik’in hayatı sırasında Avrupa’da hüküm süren teori Plotemy’nin milattan sonra 150 civarında Almagest’de yayınladığı Dünyanın evrenin sabit merkezi olduğunu ileri süren teoridir. Yıldızlar en dış kürede bulunmaktadır ve çok hızlı dönmektedirler. Her gezegen, güneş ve ay kendi küçük kürelerinde yer alırlar.
Kopernik
Kopernik’in ana teorisi De revolutionibus orbium coelestium‘da öldüğü yıl yayımlandı. Teoriyi birkaç on yıl önceden formüle dökmüştü.
Kopernik’in Commentariolus’u Güneş merkezli teoriyi özetler. Teorinin temelini oluşturan varsayımları aşağıdaki gibi listelemiştir;
- Gökyüzünde bulunan kürelerin veya dairelerin tek bir merkezi yoktur.
- Dünya’nın merkezi evrenin merkezi değildir, sadece yerçekiminin ve ayın merkezidir.
- Bütün küreler Güneş onların ortasındaymış gibi dönerler bu yüzden Güneş evrenin merkezidir.
- Dünya’nın Güneş’e uzaklığının gökyüzünün yüksekliğine oranı, Dünya’nın yarıçapının Güneş’e olan uzaklığa oranından çok daha küçüktür. Gökyüzünün yüksekliği yanında Dünya’nın Güneş’e uzaklığı fark edilemez.
- Yıldızlar hareketsizdir. Görünen günlük hareketleri dünyanın günlük dönüşünden kaynaklanmaktadır.
- Dünya Güneşin etrafında bir kürenin içinde hareket eder, bu güneşin yıllık yer değiştirmesi şeklinde görünmesine sebep olur; dünya birden fazla harekete sahiptir.
- Dünyanın güneş etrafındaki yörüngesel hareketi gezegenlerin hareketinin ters yönde görünmesine sebep olur.
De revolutionibus 6 parçadan oluşmaktadır:
- Güneş merkezli teorinin genel görüşü ve dünya fikrinin yorumunun özetlenmiş hali.
- Çoğunlukla teorik, küresel astronominin mevcut prensipleri ve yıldızların listesi (bir sonraki kitapta geliştirilmiş argümanlar için temel olarak)
- Çoğunlukla güneşin görünen hareketlerine ve onla ilgili fenomenlere adanmış
- Ayın ve yörüngesel hareketinin tanımlanması
- Dünyevi olmayan gezegenlerin boylamdaki hareketlerinin açıklaması
- Dünyevi olmayan gezegenlerin enlemdeki hareketlerinin açıklaması
Varisler
Georg Joachim Rheticus Kopernik’in Varisi olabilirdi ama uygun ortam sağlanamadı. Erasmus Reinhold da onun varisi olabilirdi fakat erken öldü. ilk başarılı varis Tycho Brahe’di (Dünyanın güneşin yörüngesinde olduğunu düşünmemesine rağmen). Prague’da Tycho’nun asistanı olarak çalışan Johannes Kepler onu takip etti.
Günümüzün yakın evrensel temel Güneş merkezli fikir kabulüne rağmen, Kopernik’in teorisinin aslında yavaş farkına varılmıştır. Âlimler Devinimlerin yayınlanmasından sonra 60 yıl savundular ve bütün Avrupa’da yalnızca 15 astronom Kopernik’i savunuyordu: “Thommas Digges ve Thomas Harriot İngiltere’de; Giordano Bruno ve Galileo Galilei İtalya’da; Diego Zuniga İspanya’da; Simon Stewin Alçak ülkeler’de ve Almanya’da en büyük grup olan Georg Joachim Rheticus, Michael Maestlin, Cristoph Rothmann ve Johannes Kepler.” Ek olanaklar: William Gilbert yanında Achilles Gasser, Georg Vogelin, Valentin Otto ve Tiedemann Giese.
Arthur Koestler Popüler kitabı The Sleepwalkers’da Kopernik’in kitabının ilk basımında geniş bir kesim tarafından okunmadığını iddia etti. Bu iddia ikna edici bir şekilde Edward Rosen tarafından eleştirilmiştir ve neredeyse 2 baskının da her kalan kopyasını inceleyen ve sahipleri tarafından yazılan üretken sıradışı notlar bulan Owen Gingerich tarafından kararlılıkla çürütülmüştür. Gingerich sonuçlarını 2004 yılında The Book Nobody Read (Kimsenin okumadığı kitap)’da yayımlamıştır.
Tycho Brahe‘nn sistemi (Dünyanın sabit olup güneşin dünyanın etrafında döndüğü ve diğer gezegenlerin de güneşin etrafında döndüğü) doğrudan Kopernik’inkiyle yarıştı. yalnızca yarım yüzyıl sonra Kepler ve Galileonun çalışmalarıyla Kopernik’i savunan her önemli kanıt ortaya çıkmış oldu. Galileo’nun eylemsizlik prensibini formüle dökmesiyle ve Isaac Newton’un evrensel kütle çekimi kanunu ve mekanik kanunlarını formüle dökmesiyle (1687, Principia) güneş merkezli görüş genel olarak kabul gördü.
Milliyet
Nikolas Kopernik ’in milliyeti hakkında sürekli bir tartışma süregelmiştir. Bu tartışma ona modern anlamda bir milliyet yakıştırma bakımından anlamlıdır.
Tarihçi Michael Burleigh Milliyet tartışmasını Alman ve Polonyalı bilginler arasında iki savaş arası dönemde yapılan “tamamen önemsiz bir savaş” olarak tanımlamıştır. Polonyalı Astronom Konrad Rudnicki bu tartışmaya “Milliyetçilik zamanlarının şiddetli bilimsel tartışması” demiştir ve Kopernik’i Polonya’ya ait olan Almanca konuşulan bir yerde oturan kimse olarak tanımlamıştır.
Şair Czeslaw Milosz bu tartışmayı milliyetçiliğin modern anlayışının ulusları yerine ev sınırlarıyla tanımlanan Rönesans insanları üzerine “saçma” bir izdüşümü olarak tanımlamıştır.
Milosz ve Davies Kopernik’in çalışma dili olarak Latinceyi kullanırken alman dili ve kültürü altyapısına sahip olduğunu yazmışlardır. Ek olarak Davies’e göre “onun Polonya dilini bildiğine dair yeterli kanıt vardır.”
Shelia Rabin Stanford Felsefe Ansiklopedisindeki yazısında Kopernik’i “Alman bir ailenin çocuğu, Polonya krallığının öznesi” olarak tanımlamıştır. Britannica Ansiklopedisi, Americana Ansiklopedisi, The Comcise Colombia Ansiklopedisi, Oxford World Ansiklopedisi ve World Book Ansiklopedisi Kopernik’i “Polonya’lı astronom” olarak tanımlamıştır.
Anma
Kopernikyum
14 Temmuz 2009’da Almanya’daki Darmstadt’da bulunan GSİ’dan kâşifler 112. Kimyasal elementin kalıcı isminin Kopernikyum olmasını Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliğine teklif ettiler. Hofmann şöyle söylemiştir, “Elementleri şehir ve devlet isimleriyle isimlendirdikten sonra herkes tarafından bilinen bir isim kullanmak istedik. Alman birini seçmek istemedik ve bütün dünyaya bakıyorduk.” Kopernik’in 537. doğum gününde resmi isim bütün dünyaya açıklandı.
Onur
Kopernik, Johannes Kepler’le birlikte Amerika’daki Episcopal kilisesinin Azizler takviminde 23 Mayıs’da bayram günüyle onurlandırıldı.
Kaynak: Nicolaus Copernicus, //tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Nicolaus_Copernicus&oldid=19439792 (last visited Nisan 16, 2018).