Ernest Orlando Lawrence

0
398
Okunma

İkinci Dünya Savaşı ve Manhattan Projesi=

Radyasyon Laboratuvarı

İkinci Dünya Savaşı Avrupa’da patlak verdiğinde Lawrence askeri projelerde çalışmaya koyuldu. MIT Radyasyon Laboratuvarı’ndaki, Amerikan fizikçilerin Oliphant’ın İngiltere’deki takımı tarafından icat edilen çukur magnetronu geliştirdikleri yer, çalışanlara yardım etti. Güvenlik sebeplerinden dolayı yeni laboratuvarın adı Lawrence’ın Berkeley’deki laboratuvarından kasti olarak kopyalandı. Ayrıca Alman denizaltılarını saptamak için teknik geliştirme amacı ile sualtı ses laboratuvarlarındaki çalışanlarla birlikte çalışmaya koyuldu. Bu sırada Berkeley’deki siklotronlarla ilgili iş yürümeye devam etti. Aralık 1940’ta Glenn T. Seaborg ve Emilio Segre 60 inçlik siklotronla ağır hidrojen içeren yeni bir element, neptünyum-238, ile uranyum-238 bombardıman ettiler. Plutonyumun keşfini İkinci Dünya Savaşının ertesi yılına kadar sır olarak tuttular. Bunun nedeni keşiften sonra izotoplarından birinin, plütonyum-239, nükleer füzyon olması koşulunda atom bombasında kullanılabileceği saptanmasıydı.

Lawrence, Segre’ya araştırma asistanı- bir element keşfeden biri için oldukça düşük bir pozisyon- olarak altı ay için ayda 300 Amerikan Doları alacak şekilde iş teklifinde bulundu. Fakat Lawrence Segre’nin hukuksal açıdan Kaliforniya’da kalması gerektiğini öğrendiğinde aylık ücretini 116 Amerikan Dolarına düşürdü. Kaliforniya Üniversitesi vekili Segre’nın çalışma iznini kendi ulusuna olmasını sonlandırdığında Lawrence Segre’yi yarı zamanlı ders veren olarak Rockefeller Kuruluşunun maaşını ödemesi ile işe aldı. Benzer bir durum doktora öğrencilerinden olan Chien-Shiung Wu, Çinli, ve Kenneth Ross MacKenzie, Kanadalı, için de mezun olduklarında yapıldı.

Eylül 1941’de Oliphant, Lawrence ile one yeni 184 inç (4,7 metre) siklotronun olduğunu gösterdikleri yer olan Berkeley’deki Oppenheimer’da buluştu. Oliphant dönüşünde Amerikalıları İngiliz MAUD Komitesi yönergelerini, atom bombası gelişiminde desteklenen program, takip etmedikleri için görevden aldı. Lawrence çoktan uranyum—235in uranyum-238den yarılanabilir izotop ayrıştırma problemi, işlem günümüzde [[uranyum zenginleştirilmesi olarak bilinmektedir, üzerinde düşünmüştü. İki izotop da neredeyse aynı kimyasal özelliklere sahip olduğu için uranyum izotoplarını ayırmak zordu ve sadece kesin açıdan küçük kütle farkını kullanarak ayırmak mümkündü. Bu izotopları kütle spektrometresi ile ayırmak Oliphant’ın 1934 yılında lityum ile öncelik ettiği bir teknikti.

Lawrence eski 37 inçlik siklotronunu dev kütle spektrometresine dönüştürdü. Kendi önergesi ile Manhattan Projesinin direktörü Brigadier General Leslie R. Groves, Jr. New Meksika’daki Los Alamos Laboratuvarının başına atandı. Radyasyon Laboratuvarı elektromanyetik uranyum zenginleştirme işlemini geliştirirken Los Alamos Laboratuvarı atom bombaları tasarladı ve yaptı. Radyasyon Laboratuvarı gibi o da Kaliforniya Üniversitesi tarafından yönetiliyordu.

Elektromanyetik izotop ayırmada kalütronlar, iki laboratuvar gerecinin hibriti, olarak adlandırılan cihaz, kütle spektrometresi ve siklotron gibi cihazlar kullanıldı. İsmi “Kaliforniya Üniversitesi siklotronları”ndan türedi. Aralık 1943’te Lawrence’ın takımı Berkeley’de Oliphant’ın da dahil olduğu 29 bilim insanı tarafından desteklendi.

Elektromanyetik işlemde manyetik alan yüklü parçacığı kütleye göre saptırdı. İşlem ne bilimsel açıdan iyi ne de endüstriyel açıdan etkiliydi. Gaz hal difüzyonu fabrikası ya da nükleer reaktör ile karşılaştırınca elektromanyetik ayırma işlemi fabrikası daha fazla nadir bulunan materyal harcayacak, yürütmek için daha fazla işçi gücü gerektirecek ve inşası için daha fazla ücret gerektirecekti. Yine de kanıtlanmış teknolojiye dayandığı ve bunun sonucunda riski azalttığı için işlem onaylandı. Ayrıca aşamalar halinde inşa edilebilirdi ve böylece hızla endüstriyel kapasiteye ulaşılabilirdi.[15]

Oak Ridge

Oak Ridge, Tennessee’deki elektromanyetik ayırma fabrikası, daha sonrasında Y-12 olarak adlandırılan, tasarımı ve inşasındaki sorumluluklar için Stone&Webster atandı. Tasarım aşamalı birimlere ayrıldı ve bunlar isimlendirildi. İlk beş aşama Alfa parkuru, ikinci son aşama ise Beta parkuru olarak adlandırıldı. Eylül 1943’te Groves Alfa 2 olarak bilinen dört tane daha parkur inşası için yetkilendirildi. Fabrika Ekim 1943’te test edilme amacı ile başlatıldığında 14 ton vakum tankları mıknatısların güçlülüğünden dolayı sıvıştı ve daha güvenli hızlandırılmalıydı diye düşünüldü. Manyetik bobinler kısa devre yapmaya başladığında daha ciddi problemler açığa çıkmaya başladı. Aralıkta Groves mıknatısların kırılarak açılması emrinde bulundu ve içinden avuç dolusu pas çıktı. Daha sonrasında Groves parkurların parçalanması ve mıknatısların fabrikanın temizlenmesi amacı ile geri gönderilmesi talebinde bulundu.

Tennessee Eastman Y-12’yi idare etmek amacıyla işe alındı. Y-12 başlangıçta uranyum-235’i %13 ila %15 arası içerecek halde zenginleştirdi ve ilk birkaç yüz gramını Los Alamos Laboratuvarına Mart 1944’te gemi ile yolladı. 5825te sadece bir parça uranyum beslendi ve son ürün olarak meydana geldi. Geri kalanı ise işlem süresinde ekipmanlara sıçradı. Yorucu çalışmalar ürünün %10 uranyum-235 ile beslenerek yükselmesine yardımcı oldu, Ocak 1945. Şubatta Alfa parkurları az da olsa (%1.4) yeni S-50 termal difüzyon fabrikası tarafından zenginleşti. Bir sonraki ay K-25 gaz hal difüzyon fabrikası tarafından zenginleştirme devam etti ve oran %5’e çıktı. Nisan 1945 itibarı ile K-25 uranyumu Beta yollarını direkt olarak beslemesi açısından yeterince zenginleştirdi.

16 Temmuz 1945’te Lawrence, Chadwick ve Charles A. Thomas ile birlikte ilk atom bombası Trinity nükleer testini gözlemledi. Başarısı karşısında heyecanlıydılar. Fonksiyonel silahı şimdi Japonya üzerinde nasıl kullanmalı sorusu bilim insanlarınca dert haline geldi. Oppenheimer yeni silahın gücünün Japon lidere göstermemeyi savunurken Lawrence göstermenin bilgece olacağını hissetti. Yine de uranyum bombası uyarı olmaksızın Hiroşima atomik bombalanmasında kullanıldığında Lawrence başarısı ile gurur duydu.

Lawrence Manhattan Projesinin kalütronları geliştirmede ve Alfa 3 parkurları yapımında etkili olacağını umdu ama bunlar ekonomik olmamakla yargılandı. Alfa yolları Eylül 1945’te kapatıldı. Hiç olmadığı kadar iyi çalışmasına rağmen bunlar K-25 ve yeni K-27,Ocak 1946’da işleme başladı, ile karşılaştırılamazdı. Aralıkta Y-12 fabrikası kapatıldı ve Tennessee Eastman ücret bordrosu 8600’den 1500’e düşürüldü ve aylık 2 milyon dolar kazanç sağlandı. Radyasyon Laboratuvarındaki çalışan sayısı Mayıs 1945’te yılın sonuna kadar 1086’dan 424’ye düştü.

Savaş sonrası kariyeri

Büyük Bilim

Savaştan sonra Lawrence geniş bilimsel çalışmalar için kapsamlı devlet desteği mücadelesi verdi. Büyük makineleri ve para gereksinimi ile Büyük Bilimin güçlü savunucularındandı ve 1946 yılında Manhattan Projesinden Radyasyon Laboratuvarındaki araştırmalar için 2 milyon doları aşan para talebinde bulundu. Groves parayı onayladı ama John Lawrence’ın medikal izotoplar üretimi dahil olmak üzere bazı programları iptal etti. Bunun nedeni şimdi nükleer reaktörlerle karşılaşmanın daha iyi olacak olmasıydı. Kaliforniya Üniversitesi bir engeldi çünkü savaş zamanı askeri mecburiyetten muaf olma talebi vardı. Lawrence ve Groves Sproul’u sözleşme uzatması konusunda ikna ettiler. 1946 yılında Manhattan Projesi fizikçilere Kaliforniya Üniversitesinde üniversite için harcanan her bir dolar karşılığı 7 dolar harcadı. 184 inç olan siklotron Manhattan Projesinden savaş zamanı dolarları ile tamamlandı. Ed McMillan tarafından yeni fikirleri bünyesinde topladı ve bir elektron hızlandırıcı olarak tamamlandı. Bu işlem 13 Aralık 1946’da başladı. 1935’ten beri ilk defa, Lawrence aktif olarak deneylere katıldı, Eugene Gardner ile elektron hızlandırıcı kullanarak yeni keşfedilmiş pi mezonu yaratma girişimlerindeki çalışma başarısız gitti. Daha sonrasında [[Cesar Lattes]] 1948 yılında negatif pi mezonları bulmak için yapılmış cihazı kullandı.

Ulusal laboratuvarların sorumluluğu 1 Ocak 1947’de yeni kurulmuş olan Atom Enerjisi Komisyonuna geçti. Bu yılda Lawrence projeleri, bunlara yeni çizgisel hızlandırıcı ve bevatron olarak bilinecek olan yeni gigaelektronvolt hızlandırıcı da dahildi, için 15 milyon dolar istedi. Kaliforniya Üniversitesi’nin Los Alamos Laboratuvarını işletme süresi 1 Temmuz 1948’e uzatıldı ve bazı üyeleri Kaliforniya dışında da çalışma sorumluluğundan muafiyet istediler. Bazı anlaşmalar sonucunda üniversite kontratı şu andan itibaren dört yıl kadar uzatmaya karar verdi ve Norris Bradbury 1945 yılında Oppenheimer direktörlüğünde profesör olarak atandı. Kısa bir süre sonra Lawrence talebinde bulunduğu tüm fonu aldı.

Bütün bunlara rağmen Franklin Roosevelt- savaştan önce birlik olmak için Radyasyon Laboratuvarı çalışanlarının, Oppheimer’ın eforlarını son derece onaysız gören- için oy kullandı, Lawrence cumhuriyetçi biriydi ve bunu solamaçsızlık aktivitesi olarak adlandırdı. Lawrence üniversitenin kişisel güvenlik kolu tarafından incelenen Robert Serber gibi Radyasyon Laboratuvarı çalışanlarını korumaya zorlandı. Lawrence Robert Oppheimer’ın kardeşi Frank’i Radyasyon Laboratuvarından men etti ve bu Robert ile aralarındaki ilişkinin zarar görmesine neden oldu.

Termonükleer silahlar

Ağustos 1949’da Lawrence Sovyet Birliği’nin ilk nükleer testi tarafından alarma geçirildi. Cevabına vardığı uygun yanıt tüm eforu daha büyük bir nükleer silah olan hidrojen bombası yapmaktı. Lawrence bombanın gerektirdiği trityumları yapmak için nötronlar üretmekte, plütonyum gibi yapması daha zor ve daha yüksek enerji gerektiren, nükleer reaktörler yerine hızlandırıcı kullanma önerisini savundu. İlk olarak Mark 1, 7 milyon dolar, 25 MeV çizgisel hızlandırıcı portatifi, kod adı Materyal Test Hızlandırıcı (MTH). Kısa bir zaman sonra yeni ve daha büyük Mark2, uranyum-238’den tüketerek trityum ya da plütonyum üretebilen, olarak bilinen MTH’den bahsetmeye başladı. Serber ve Segre pratik olmayan gereksiz teknik sorunları açıklamaya giriştiler ama Lawrence onları vatan sevmezler olarak gördü.[16]

Lawrence MTH Mark 1 ile birlikte Livermore, Kaliforniya’da bulunmasını önerdiği Edward Teller’ın ikinci nükleer silahlar laboratuvarı kampanyasını destekledi. Livermore’daki yeni laboratuvar 17 Temmuz 1952’de nihayet kabul edildi ama Mark 2 MTH iptal edildi. Bu sırada Atomik Enerji Komisyonu Mark 1’e 45 milyon dolar harcadı ama asıl olarak nükleer silahlar programı için polonyum üretmekte kullanıldı. Aynı zamanda Brookhaven Ulusal Laboratuvarı’nın Kosmotron’u 1 GeV ışın üretti.

Ölümü ve mirası

Nobel Ödülü’nün yanı sıra Lawrence 1937 yılında Elliot Cresson Mdalyası ve Hughes Madalyası kazandı. 1938 yılında fizikte Comstock Ödülü, 1940’ta Duddell Madalyası ve Ödülü, 1942’de Holley Madalyası, 1942 yılında Merit Madalyası, 1951’de William Procter Ödülü, 1952’de Faraday Mdalyası ve 1957 yılında Atomik Enerji Komisyonundan Enrico Fermi ödülü aldı. 1948’de Legion d’Honneur’da çalışan oldu ve ilk olarak US Ordu Akademisi’nden 1958 yılında ilk Sylvanus Thayer Ödülü’nü aldı.

Temmuz 1958’de Başkan Dwight D. Eisenhower Lawrence’a Sovyet birliği ile Karşılıklı Nükleer Test Yasaklama Antlaşmasını önermesi için Geneva, İsviçre’ye gitmesi talebinde bulundu. İki kişi hidrojen bombasının gelişimi hakkında tartışmada bulundu ve 1939 yılında Strauss Lawrence’ın siklotronu için fon yardımında bulundu. Strauss Lawrence’ın Geneva heyetinin bir parçası olmasında oldukça ısrarcı idi çünkü nükleer teste gönüllü olarak devam edeceği biliniyordu. Aniden gelişen kronik ülseratif kolitten acı çekmesine karşın Lwrence yine de gitmek istedi ama Geneva’da iken hasta oldu ve Stanford Üniversitesi’ndeki hastaneye kaldırıldı. Cerrahlar kalınbağırsağının çoğunu çıkarttılar ama arterlerinin birinde damarlarda yağ birikmesi dahil olmak üzere başka sorunlar buldular. 27 Ağustos 1958, Palo Alto Hastanesi’nde öldü. Molly halka açık bir cenaze istemedi ama First Congregationalist Kilisesi Berkeley’de anma töreni yapmayı kabul etti. Anma konuşmasının Kaliforniya Üniversitesi başkanı Clark Kerr yaptı.

Ölümünden 23 gün sonra Kaliforniya Üniversitesi İdarecileri üniversitenin iki nükleer araştırma alanını Lawrence’ın ölümü ardından tekrar isim değiştirme konusunda oyladılar ve isimleri Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı ve Lawrence Cerkeley Ulusal Laboratuvarı oldu. 1959 yılında anısına Ernest Lawrence Ödülü çıktı. Kimyasal elementlerden numarası 103 olan element, 1961 yılında Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarında keşfedildi, lawrencium olarak adlandırıldı. 1968 yılında Lawrence Bilim Salonu halka açık bilim eğitim merkezi Lawrence onuruna açıldı. Kağıtları Berkeley, Kaliforniya Üniversitesindeki Bancroft Kütüphanesinde bulunmaktadır.

Kaynak: Ernest Orlando Lawrence, //tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ernest_Orlando_Lawrence&oldid=19109162 (last visited Nisan 16, 2018).

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.